-
Avukatın ofisinden, önceden bildirdiği zamanda ayrıldı.
لقد تركك المكتب بالضبط كما هو متوقع أن يحدث
-
Mahkeme kâtibinin ofisinden.
مكتب كاتب الضّبط في المحكمة
-
- Televizyonda olan bir kütüphane görevlisi. - Kesinlikle.
حسناً .. أمينة مكتبة بالتلفاز - بالضبط -
-
Ama efendim, orası benim ofisim.
المكتب الذي بجانبي بالضبط
-
Ofisi tam beklendiği sırada terk etti.
لقد تركك المكتب بالضبط كما هو متوقع أن يحدث و ذهب للبنك بالضبط كما هو متوقع أن يحدث
-
Şirkette sorunların mı var? Hayır, pek değil. Öyleyse ne?
ألديك مشاكل في المكتب ؟ - لا، ليس بالضبط -
-
Hayır. Ofisinde. Kaç tane öpücük var?
لا في مكتبه كم عدد القبلات بالضبط ؟
-
- Ne kadar kötüydü? - Ofisinde yakalanmak mı?
كم كان الأمر سيّئاً؟ - ضبطي في مكتبه؟ -
-
Marge, sana terfi ve yeni bir ofis veriyorum... ...benimkinin hemen yanı.
.. مارج) سأعطيك ترقية ومكتب جديد) المكتب الذي بجانبي بالضبط
-
Gezegen mühürlendiğinde... ...kütüphanede yaşayanların sayısı tam olarak 4022 idi.
4022 عدد الناس الذين كانوا في المكتبة هو بالضبط عندما أغلق الكوكب